Uyum bozukluğu, stresli bir olaya karşı gelişen duygusal tepkileri ifade eder. Bu nedenle, bu uyum bozukluğu durumu askerlik çağına gelmiş gençler için önemli bir konudur. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), adayların ruhsal durumunu dikkatle inceler; çünkü kurum, askerlik hizmetinin gerektirdiği uyum kapasitesini arar. Sonuç olarak, uyum bozukluğu askerlik hizmetine engel olup olmadığı tanının niteliğine, tekrarlayıcı olup olmamasına ve kişinin işlevselliğine bağlıdır.
TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’ne Göre Uyum Bozukluğu
Asker adaylarının ruh sağlığını “Sağlık Yeteneği Yönetmeliği” belirler. Bu yönetmelik, uyum bozukluklarını “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları” bölümünde ele alır. Özellikle Madde 17, bu konuyu detaylıca incelemektedir. Peki, uyum bozukluğu askerlik için nasıl bir değerlendirme sürecinden geçer? Sağlık kurulları, değerlendirmeyi hastalığın geçmişine ve mevcut durumuna göre yapar.
Madde 17: Uyum Bozuklukları İçin Kritik Değerlendirme
Yönetmeliğin 17. maddesi, uyum bozukluğu tanısı olan kişileri üç ana sınıfa ayırır:
- A Dilimi (Askerliğe Elverişli): Yönetmelik, “Geçirilmiş uyum bozukluğu” durumunu bu kategoriye alır. Kişi daha önce bu tanıyı almış olabilir. Ancak durumu atlatmışsa ve belirti göstermiyorsa askerliğe elverişli sayılır.
- B Dilimi (Barışta Askerliğe Elverişli Değil): Bu dilim, aktif durumları kapsar ve askerliğe engeldir. Madde, “Uyum bozuklukları” tanımını bu kategoriye koyar. Yönetmelik, durumu “Uyum ve motivasyon sağlama çabalarının yetersiz kaldığı” olgular olarak açıklar. Başka bir deyişle, belgeler kişinin uyum bozukluğu nedeniyle askerlik hizmetine uyumda zorlandığını gösterir. Bu nedenle, sağlık kurulu “Askerliğe Elverişli Değildir” kararı verir.
- D Dilimi (Sürekli Olarak Askerliğe Elverişli Değil): En ciddi durumlar bu dilimde yer alır. Yönetmelik, “Tekrarlayan uyum bozukluğu” tanımını burada kullanır. Ayrıca, kurul kişinin uyum becerisini sağlayamadığına kanaat getirir ve askerlik hizmetinin psikiyatrik açıdan risk yaratacağını değerlendirir. Dolayısıyla, bu karar uyum sorunlarının kronikleştiği durumlarda ortaya çıkar.
Askerlik Muayene Süreci Nasıl İşler?
Uyum bozukluğu şüphesi veya tanısı olanlar için psikiyatrik değerlendirme süreci oldukça önemlidir.
İlk Muayene ve Psikiyatri Sevki
Yükümlünün beyanı askerlik yoklamasını başlatır. Bununla birlikte, tek tabibin gözlemi de sevk için yeterlidir. Doktor, uyum bozukluğu şüphesiyle kişiyi hastanenin Psikiyatri kliniğine yönlendirir. Bu sevk, uyum bozukluğu askerlik sürecinin en önemli adımlarından biridir. Bu aşamada, geçmiş raporlarınızı ve tedavi belgelerinizi yanınızda bulundurmanız size zaman kazandırır.
Sağlık Kurulunda Değerlendirme
Psikiyatri uzmanı sizinle detaylı bir görüşme yapar, tıbbi geçmişinizi inceler ve gerekli görürse psikometrik testler uygular. Ardından, uzman uyum bozukluğu durumunuzun “geçirilmiş”, “aktif” veya “tekrarlayıcı” olduğunu belirlemeye çalışır. Ancak bu değerlendirme sadece anlık duruma dayanmaz; kişinin genel uyum kapasitesi ve geçmiş davranışları da önem taşır. Sonuç olarak, sağlık kurulu topladığı bu bilgiler ışığında bir karara varır. Kurul, kararını verirken psikiyatri uzmanının görüşünü de alarak TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nin 17. maddesini esas alır. Nihayetinde, uyum bozukluğu tanısının askerlik hizmetini ne ölçüde etkilediğine bağlı olarak sonuç, “Askerliğe Elverişlidir” veya “Askerliğe Elverişli Değildir” şeklinde olur.